Merhaba, adım Burcu, 18 yaşındayım ve Liseyi yeni bitirdim. Geçen sene okuldayken erkeklerin çoğu peşimden koşardı. Bir gün okuldan çıkmış, otobüs durağında bekliyordum. Önüme son model bir araba durdu, camları siyah olduğu için içini göremiyordum. Kim ki bu diye merak ederken, arabadaki kişi camı açıp, “Burcu!” diye seslendi. Arabanın içine baktığımda, abimin arkadaşı Hakan olduğunu gördüm. “Sen miydin Hakan abi?” dedim. “Hadi gel bırakayım seni evine!” dedi. Abim askerdeydi, Hakan ise 1 ay sonra askere gidecekti. Hemen arabaya bindim, ön koltuğa oturdum. Yola çıktık…
Bizim eve doğru giderken Hakan abinin bacaklarının arasında bir şişe bira olduğunu gördüm, “Hakan abi bira mı içiyorsun?” dedim. “Evet, içip eve gidecektim… Sen de içiyormusun?” diye sordu. “Evet, ama fazla içemiyorum, başım dönüyor… Hem annem anlarsa kızıyor!” dedim. Hakan ise arka tarafa elini uzatıp bir bira aldı, açıp bana uzattı. “İçmeyim…” falan desem de, “Al iç, bir taneden birşey olmaz! Merak etme, kimseye söylemem!” dedi. “İyi de ben bunu şimdi bunu bitiremem, eve geldik nerdeyse…” dedim. “İstersen yolu biraz uzatalım?” dedi. “Tamam ozaman!” diyerek aldım birayı ve yudumlamaya başladım. Hakan da arabayı çevre yoluna doğru sürdü…
Bir ara Hakanın kaçamak gözlerle bacaklarıma baktığını hissettim. Bacaklarıma baktığımda, zaten dizlerimin üzerinde olan eteğim iyice sıyrılmış, nerdeyse külodum görünüyordu. Tam toparlanacaktım ki, o an aklıma şeytanlık geldi, dur şunu biraz azdırayım dedim ve umursamayıp öyle bıraktım eteğimi. Az sonra Hakanın çevre yolundan sapıp, arabayı ormana yoluna doğru sürmesiyle irkildim, “Hakan abi nereye gidiyorsun?” dedim. O da, “Elimizde biralarla trafikte dolaşıp durmayalım, sakin bir yerde şunları içer döneriz!” dedi. “Ha, tamam ozaman!” dedim, ama biraz tedirgin olmuştum…
Orman yolunda biraz ilerledik, tenha bir yere çekti arabayı, şöyle bir etrafı kontrol edip kontağı kapattı. O sırada Hakanın önündeki kabarıklığı gördüm. Yarağı pantolonun içinde sanki irice bir patlıcan varmış gibi duruyordu. İşte şimdi gerçekten korkmaya başlamıştım, ya bana tecavüz falan ederse diye. “Burcu, hadi dışarı çıkalım, tertemiz havada içelim şunları, sonra hemen gideriz!” dedi. İnip, arabanın kapısına yaslandım, biramı yudumluyordum. Hakan yanıma gelerek, “Nasıl Burcu, buraların güzel havası var, değil mi?” dedi. “Evet, güzel…” dedim. “Sen de çok güzelsin Burcu!” dedi. Mahçup bir şekilde, “Teşekkür ederim…” dedim. Hakan bana yaklaşıp, “Seni bir kere öpebilirmiyim Burcu?” dedi. Bunu hiç beklemiyordum doğrusu, “Ama nasıl olur Hakan abi…” dedim…
“Ya bırak şu abi lafını, Hakan de sadece!” dedi ve dudaklarıma yapıştı. Dudaklarıma yapışmasıyla benim elimdeki bira yere düştü. Hakanı ittirip, “Lütfen yapma…” falan dedim, ama dinlemiyordu. Bu sefer boynumu öpmeye başladı. Ben halen yalvarıyordum, ama Hakan duracak gibi değildi. Bu arada tek eliyle kalçalarımı sıktırıyor, diğer elini de külodumun içine sokmuş, amımı karıştırıyordu. Amıma parmağını sokmak isterken, “Hakan abi yapma, ben bakireyim!” dedim. “Merak etme güzelim, bekaretine dokunmam!” dedi. Amımla oynaması hoşuma gitmişti, hele klitorisimi gıdıklayınca, artık kendimi bırakmıştım. Boynumdan sonra tekrar dudaklarıma yapıştı, ama bu sefer ben de karşılık veriyordum. Birbirimizin dudaklarını kemiriyorduk adeta…
Gömleğimin düğmelerini çözüp, sütyenimin kopçalarını açtı. Sütyenimi çıkarıp arabanın içine attı ve göğüslerimi yalamaya, öpmeye, emmeye başladı. Gömleğimin bütün düğmeleri açık, ama halen üzerimdeydi. Bir müddet göğüslerimle ilgilendikten sonra, aşağıya eğildi, eteğimin altına elini sokup külodumu dizlerime kadar indirdi. Sonra eteğimin altına kafasını soktu ve zaten sulanmış amıma dil darbeleri atmaya başladı. Ben tabii zevkten çıldırıyordum. Amımı biraz daha yalayınca, ben artık orgazm kasılmaları yaşıyordum. O ise amımın sularını şapırdata şapırdata yalamaya devam etti. Orgazm olurken bacaklarım titriyordu resmen.
Sonra birden ayağa kalkıp, arabanın kapısını açtı ve bana, “Otur!” dedi. Bacaklarım dışarda kalacak şekilde oturdum koltuğa. Hakan yere çömeldi, dizlerimdeki külodumu çekip ayaklarımdan çıkardı. Sonra bacaklarımı iki yana açıp, tekrar amıma yumuldu. Öyle güzel ve iştahlı yalıyordu ki, ben zevkten kuduruyordum. Saçlarını tutarak, ağzını amıma daha da bastırıyordum. Bir müddet sonra da ikinci orgazmımı olmuştum.
Hakan tekrar ayağa kalkarak önünü gösterdi ve “Sıra sende!” dedi. Ben de koltuktan inip yere çömeldim, kemerini çözdüm. Fermuarını da indirip, pantolonunu aşağı sıyırdım. Külodunu da indirdiğimde, dimdik yarrağı karşımda bayrak direği gibi duruyordu. Elime alıp yarrağının kafasını öptüm, sonra ağzıma aldım ve yalamaya başladım. Bir müddet sonra bana, “Arkadan yapalım mı?” dedi. “Olmaz, acıyor!” dedim. “Denedin yani?” dedi. “Evet, okuldan birileriyle denedim, ama çok acıyor!” dedim. “Onlar acemidir kızım, nereden bilecekler göt sikmesini? Ben acıtmam!” dedi. Biraz düşünüp, “Acıtmayacaksan tamam…” dedim.
Hemen arabanın camını açıp, kapıyı kapattı ve benim kafamı camdan arabanın içine soktu. Arkama geçip, amımı götümü yalamaya başladı. Ben zevkten tekrar kudurmaya başlamıştım. Bir süre sonra arka deliğimde yarrağını hissettim ve “Lütfen yavaş ol!” diyebildim. “Tamam güzelim!” dedi ve götüme yüklenmeye başladı. Biraz uğraştan sonra yarağının kafası girmişti, ama canım da acımaya başlamıştı. Kaçmaya çalıştım, ama belime kadar içeri girdim, başka da kaçacak yerim yoktu. Yani arabayla Hakanın arasında tost olmuştum. Hakan ise yavaş yavaş götüme sokmaya devam ediyordu. “Çıkar! Çok acıyor! Lütfen çıkar!” diye arabanın içinden bağırıyordum. Hakan ise, “Şşşşt, az kaldı aşkım, bitti!” diyor, sokmaya devam ediyordu. Kasıklarını kalçamda hissettiğimde durdu. Demek ki köküne kadar sokmuştu götüme, ama ben de ağlamaklı olmuştum…
Biraz içimde bekledikten sonra, yavaş yavaş götüme sokup çıkartmaya başlamıştı, arkamda inleyerek götümü sikiyordu. Bir süre gidip geldikten sonra bende de acı gitmiş, zevk almaya başlamıştım. Bu arada Hakan giderek hızlanıyordu, kasıkları kalçama çarptıkça ‘Şak, şak, şak!’ sesleri geliyordu. Daha sonra elini de amıma uzattı ve amımı okşamaya başladı. Şimdi benim zevkim ikiye katlanmıştı ve fazla geçmeden birkez daha orgazm oldum. Hakan ise halen götüme sokup çıkarıyordu. Bir süre sonra belimi öyle sıkmaya başlamıştı ki, canım acımıştı. Kafamı çevirip Hakana baktığım esnada içimde bir sıcaklık hissettim. Götümün içine döllerini boşaltmıştı…
Bir süre daha gidip geldikten sonra yarrağını götümden çıkardı. Ben de götümdeki döllerin dışarı akması için hemen yere çömeldim. Ama Hakan kafamı tutup, götümden çıkarttığı döllü yarrağını ağzıma soktu, yalattırıp temizletti. Sonra arabadan ıslak mendil çıkardı bana verdi. Götümü güzelcene temizleyip, külodumu giydim. Eve geç kalmıştım, annemden kesin fırça yiyecektim. “Hadi götür beni eve artık!” dedim. O tedirginlikle gömleğimin düğmelerini kapattım. Hakan da giyinmişti, benim telefonuma kendi numarasını yazıp, çaldırdı. Benim numaramı kaydettikten sonra arabayı çalıştırıp, hızlıca sürdü. Eve yakın bir yerde beni bıraktı.
Hemen koşup eve girdim. Annem tabii beklediğim gibi, “Nerdesin kızım sen? Saatin kaç olduğundan haberin var mı?” diye attı fırçasını. “Arkadaşlarla kütüphaneye gittik anne, fotokopi falan çektirdik!” deyince, annem birşey demedi. Bira içtiğimi anlamasın diye hemen odama geçtim. O sırada telefonuma mesaj geldi. Hakandandı, “Sütyenin arabada kalmış aşkım!” diyordu. Ben de, “Hatıra kalsın sana aşkım!” diye mesaj yazdım…
Hakan askere gidene kadar, haftada 3-4 kez beni okuldan alıp ormana götürdü ve götten sikti beni. Şu an askerde, ama nerdeyse hergün telefonda konuşuyoruz. Bana, “Tezkereyi alıp gelince isteteceğim seni aşkım, evlenince senin o yalamaya doyamadığım tazecik amcığını da sikeceğim!” diyor. Tezkereyi almasını ve evlenip amımdan da sikmesini dört gözle bekliyorum 🙂